İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Her insanda vardır sanırım, inişler - çıkışlar. Kimi daha sert, kimi daha yumuşak geçişler halinde yaşar.
Yaratıcı drama kursuna gider gibi, sabah uyanıp yataktan kalkmadan taktığı maskeyi, gece uyurken çıkartanların iniş ve çıkışları dışarıdan fark edilmez belki.
Maske ile yaşamak, gerçekten uzaklaşmak ya da eşyayı adıyla çağırırsak, yalan içinde yaşamak...
Bana göre değil.
Bence, size göre de olmasın. Her zaman mutlu olmak zorunda değil insan. Mümkün de değil zaten böylesi bir şey.
Huzuru, dışarıda aramak yerine içinde aramak...
Onu önemsemek...
Sahip olmak yanılsamasından sıyrılıp parçası olabilmeye çabalamak...
ve son olarak, belki de son baharımız olan sonbaharın tadını çıkartmak...
Hava güzel,
doğa güzel,
hayat güzel!
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.