Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kilo verme projesi takibi - 7

Ayten Usta  / Eskişehir - Cennet Çamuru  Yazının başlığına bakıp ortada bir proje olduğunu düşünseniz bile, ortada bir hüsran var sadece. Yedi aydır, güya süren, bir "mücadele" ve sonuç: elde var hüzün... Girişten de anlayacağınız üzere, yedi aylık "büyük mücadele", hedeflerin çok uzağında sürüklenmeye devam ediyor.  Ancak bardağın dolu tarafından da bakınca: 7 ay öncesinden 3 kg daha hafifim, 7 ay öncesinden daha fit görünüyorum, ve hâlâ, ilk hedefime sadığım :) Tatil döneminde yazın lezzetleri, Ayten Usta'nın cennet çamuru, Balıkesir'in kaymaklı - tahin ve cevizli höşmerimi, Çanakkale Kadir Usta'nın dondurmalı peynir helvası derken bu sonuca çok da şaşırmamak gerekiyor... Önümüz sonbahar ve sonbahar demek, Eymir yürüyüşlerinin başlaması demek bir yerde.  Eylül ayından umutluyum...

Boğazkesen / Nedim Gürsel

Tam adı: Boğazkesen Fâtih'in Romanı olan eser, Eylül 1995 yılında Can Yayınları tarafından basılmış. Benim okuduğum, 231 sayfalık eserin, Haziran 1998 tarihli 6. basımıydı.  Nedim Gürsel'den  Öğleden Sonra Aşk , Kadınlar Kitabı ve İlk Kadın adlı öykü kitaplarını okudum bu yaz, Boğazkesen ise bir roman. Anlatıcı ve yazar olan kahramanın Boğazkesen adlı bir romanı yazma macerasını okuyoruz, Boğazkesen'i okurken. Yazılım ile ilgilenenler bilirler, kendisini çağıran fonksiyonlar vardır: İngilizcesi recursive , Türkçesi özyineli . Gürsel'in romanı da öyle bir yerde, Boğazkesen'i okurken, Boğazkesen'in yazılış öyküsünü okuyoruz.  Tahmin ettiğimden çok daha uzun sürdü Boğazkesen'i bitirmem. Araya başka romanların girmesi, bu uzunluğun nedenlerinden birisiydi belki ancak asıl neden Boğazkesen'in kendiyle ilgili. Nasıl yazsam bilemedim, Boğazkesen, romandan ziyade, roman taslağı ile yazarının güncesinin birleşimi gibi, bitmemiş ve yazarın üzerinde çalışm

temmuz da geçti... geçmiş ay değerlendirmeleri - 7

kapı önemli Blog, internet üzerinde tutulan günlük gibi bir yerde. Böyle ay değerlendirmeleri yazmak, günlüğe benzerliğini arttırıyor. Sene başında dört hedef belirlemiş ve her ay hedef/sonuç ilişkisine dair yazacağımı duyurmuştum. Bugüne kadar, zaman zaman gecikmeler olsa bile, aylık gelişimi özetledim.  Aslında temmuz, haziran ayından farklı geçmedi. Ağustos ise, yeni dönem hazırlıkları ile geçecek gibi. Temmuz, benim algılamam ile, yazın son ayı. Ağustos ayının ikinci yarısından itibaren yeni okul dönemi başlamış gibi oluyor, alış verişler, servis kayıtları, unutulan ödev-çalışma-kurs sarmalının hatırlanması.  Bu yıl, bir ölçüde başladığım eski alfabeyi öğrenme çalışmasını sürdürmek ve senelerdir içimde ukte olarak kalan bağlama çalabilmek için uğraşacağım.  Hedefler nasıl gidiyor derseniz, Yeni kitap almamaya devam. Arkadaşlarım ve kütüphane sağolsun, satın almadan da bir çok farklı kitap okuyorum.  Daha nitelikli teknik yazı istediğim kadar iyi olmuyor. Ancak umu

Anjelika Erik Dolması

Artık daha da özgürleşen sadeceözgürde, ne zamandır yazmak istediğim Anjelika Erik Dolması tarifini bilgilerinize sunuyorum :) Tarife geçmeden önce söyleyeyim: Neden erik diye düşünüyorsanız, neden olmasın deyin ve deneyin. Pişman olmayacaksınız... Önce malzemeler: 8 adet iri, Anjelika erik Pirinç Kuş üzümü Dolmalık çam fıstığı Tarçın Tuz Yenibahar Karabiber Zeytin yağı Nar ekşisi Su   Tarifi okuduğunuzda farkedeceğiniz gibi, dolmanın içinin hazırlanışı, biber dolması ile aynı. Pirinci pişirip diğer malzemeler ile zenginleştiriyoruz ve bir nevi iç pilav hazırlıyoruz. Bu noktada, dikkat etmemiz gereken şey, erikleri doldurduktan sonra pişirme süresi kısa olduğu için, içinin önceden tam olarak pişmesi gerektiği.  Eriklerin içinin çıkartılmasının zor olacağını düşünebilirsiniz. Kolay bir yolu var: Eriğin üst tarafından düzgün bir kapak olacak şekilde kesiyoruz ve ardından küçük çekirdeğine ulaşmak için kaşık kullanacağız. Kaşık ile eriğin içini oyduktan sonra fazla

Barbarları Beklerken / J.M.Coetzee

İlk kez okuduğum yazarların listesinin uzadığı bir sene oluyor 2019. Barbarları Beklerken eseri ile tanıştığım J.M.Coetzee, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 1940 yılında doğmuş. 2003 senesinin Nobel Edebiyat Ödülü, Coetzee'ye verilmiş. Barbarları Beklerken, 1980 yılında yayınlanmış. 200 sayfalık eserin Türkçe çevirisini Dost Körpe yapmış, Can Yayınları basmış. İlk baskısı 2006 yılında yapılmış. Benim okuduğum ikinci baskı ise 2010 yılının Nisan ayında yapılmış. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak da adlandırılan Birleşik Krallık'ın Güney Afrika politikasına göndermeler yaptığı yazılı, kitabın arka kapağında. Romanda ne bölgenin adı geçiyor ne imparatorluğun, ne de düşman olarak görülen topluluğun. Bir sınır yerleşkesinde, sınırın öte yanında yaşayan göçebe topluluğu ile sınırın içinde kalan imparatorluk toprakları sakinlerinin "huzur ve sükûnet" içinde akan hayatı ile başlıyor eser. Sınır yerleşkesinin yargıcı, romanın kahramanı ve tek anlatıcısı. Tüm yaş

Sayısal karasal televizyon yayıncılığı

@Truva müzesi / Çanakkale - 2019 Belki mevsimden belki konunun kimsenin ilgisini çekmemesinden, pre-yazı projesinin ilki, tam bir başarısızlık ile sonuçlandı. 12 Temmuz'da duyurduğum konuya dair hiç soru gelmedi :) Elbette bu sorusuzluk, yazmama engel değil :) Bu uzun ve muhtemelen gereksiz başlangıcın ardından buyurun  işte: Digital Terrestrial Television (DTT)  Nedir bu DTT? Televizyon yayınlarının dağıtımı için kullanılan yöntemlerden birisi. Yaşı yaşıma yakın olanların hatırlayacağı kılçık antenler ile kâh karlı kâh gölgeli izlediğimiz televizyon yayınının sayısallaştırılmış hâli.  Nereden icabetti sayısallaştırma? Kamusal kıt kaynak olan frekansları daha verimli kullanabilmek, nedenlerin birisi. Diğer neden ise sayısallaşma ile arttırılan kalite.  Frekans ne işime yarar? Eskiden analog televizyonların yayını için ayrılmış bandın boşaltılması ile ortaya çıkan frekans, şimdilerde 4G (LTE) için kullanılıyor. Bu bandın ihalesinden elde edilen gelir de tüm kamunun

Kilo verme projesi takibi - 6

zeytinyağlı erik dolması Altı ay boyunca bir projeyi sürdürmek bile tek başına başarı sayılır aslında. Her ne kadar ilk koyduğum hedeflerin epeyce uzağında olsam da, projeye devam ediyorum. Az ve yavaş gidiyor fazlalıklar belki ancak gitmeye devam ediyor :) Haziran yazısında 71,9'un ardından 70,0 hedefinin nasıl çuvalladığından bahsetmiş ve 74'e yaklaştığımı yazmıştım. Bu ay, bir anlamda Haziran başına dönüş ayı oldu. Evden uzakta geçen günlere karşın, bir kez daha 72 sınırına geldim.  Kritik bir dönemeç galiba 72. Sanki o dönemeci geçersem, çok kısa bir sürede, projenin ilk hedefi olan 67,5'u göreceğim. Bakalım, 16 saatlik açlık uygulamasını, çok katı olmasa bile, takip ediyorum. Öğlen yemeğini, günü son öğünü yapmaya çalışıyorum. Akşam, salata - yoğurt ikilisi yeterli oluyor. Yazının fotografı, geçenlerde yaptığım ve yiyen herkesin çok sevdiği, zeytinyağlı anjelik eriği dolması. Erik dolması mı olur diyenlerdenseniz, deneyin derim... Pişman olmayacaksınız. Ta