Ana içeriğe atla

Kayıtlar

rds aramasıyla eşleşen yayınlar gösteriliyor

Traffic Message Channel TMC

Radyo ve radyo teknolojileri üvey evlat muamelesi görüyor ülkemizde. 30 yaşın altında olup da evinde radyo dinleyen yok denilecek kadar az. Araç içerisinde ve mobil cihazlardan dinlenilen bir yayın haline dönüşüyor radyo giderek. Aslında bu durum ülkemize özgü değil. Tüm dünyada videoya, görüntüye, bir açlık var. İnternet üzerinde dolaşan trafiğin de büyük bölümünü video oluşturuyor ve geleceğe yönelik öngörüler, bu eğilimin artacağına işaret ediyor.  Bu, gene gereksiz ve gene uzun, girişten sonra gelelim başlığımıza: Trafik Mesaj Kanalı. Eğer bir sunum yapıyor olsaydım salona bu noktada sorardım: Kaçınız bu kısaltmanın anlamını biliyor diye. Sunuma gelenler içerisinde bile epey sayıda kişi bu kısaltmayı daha önce duymadığını söylerdi sanırım. İkinci sorum ise kaçınız kullanmakta olduğu yön bulma (navigasyon) cihazında TMC desteği olup olmadığından haberdar olurdu. İlk sorudan daha az sayıda elin kalkmasını beklerdim bu kez.  Benim sorunun bu işte. Konuya giremiyorum.  Radyo

The Broadcasters Guide to RDS / Scott Wright

Teknik kitapları sayfamda pek tanıtmıyorum. Bu sefer değişiklik yapayım dedim. Son dönemde bir vesile ile araştırdığım Radyo Veri Sistemi (RDS) konusunda yazılmış, RDS için yayıncının rehberi başlıklı kitap Focal Press tarafından basılmış. 1997 tarihli kitap, her ne kadar ABD'deki RDS için yazılmış bile olsa, Avrupa'daki RDS uygulamalarını anlamak için iyi bir kaynak. RDS, daha önceki  yazılarımda  da belirttiğim gibi, frekans modülasyonu (FM) yayınları üzerinden veri iletebilmek için geliştirilmiş bir standart. İlk ortaya çıkışı Avrupa'da. 1993 yılında ise ABD'de Radio Broadcast Data System adıyla RBDS kısaltmasıyla standart hale gelmiş. Matematikteki kümeleri hatırlarsak RBDS kapsar RDS diyebiliriz. Bir başka deyişle RDS ile RBDS'in kesişim kümesi RDS'tir :) Wright'in kitabı 200 sayfa civarında. 19 bölümden oluşuyor. Kitabın başına konulan General Manager's Overview isimli bölüm, vakti az parası çok olanlara yönelik hazırlanmış. Çok temel RDS öz

RDS-TMC (Radio Data System - Traffic Message Channel)

Geçtiğimiz hafta ön duyurusunu yaptığım 4 yazının sonuncusunda sıra. Ülkemizde başa çıkamadığımız sorunların sonuna 'canavar' kelimesini ekliyoruz. Enflasyon canavarı ve trafik canavarı en bilinenleri. Ön duyuruda canavarlaştırdığımız sorunlardan birisine yönelik, Avrupa'da yıllardır uygulanan ancak ülkemizde her ne hikmetse bir türlü hayata geçiril(e)meyen bir teknolojiden bahsedeceğimi yazmıştım. Yayın sektöründe çalışan birisinin enflasyona ilişkin çözümünün olamayacağına göre buyurun Radyo Veri Sistemi / Trafik Mesaj Kanalı çözümüne: Öncelikle RDS kısaltmasının ne olduğunu açıklayıp, ek bilgi isteyenlere ilgili bağlantıları yazmakla başlayayım işe. RDS (Radio Data System : Radyo Veri Sistemi): Akademik tanımlarına ve ayrıntılarına İngilizce olarak buradan  ve Türkçe olarak buradan  ulaşabilirsiniz. RDS, hepimizin otomobillerindeki radyolarda ve kimilerimizin evlerimizde kullandığımız radyolarda mevcut bulunan bir özellik. Frekans modülasyonu ile yapılan (bildiğimiz FM)

Acil Durum Uyarı Sistemi (Emergency Warning System: EWS)

Geçenlerde sayısal radyo konusunda LinkedIn sitesinde konuşurken bir meslektaşım sayısal radyo ile acil durum uyarı sistemi de kurulabilecek dedi. Bunun üzerine, birazdan okuyacağınız yazıyı hazırlamak zorunda hissettim kendimi.  Ülkemiz, herkesin malumu, bir deprem ülkesi. İrili ufaklı bir sürü felaketin yanı sıra deprem gerçeği ile de yüzleşmek ve yaşamak zorundayız. Felaketlerde en önemli konulardan birisi haberleşme sistemleri oluyor. Cep telefonu, telefon santrali, internet gibi eş anlı erişimin kısıtlı olduğu teknolojiler yerine dinleyici/kullanıcı sayısından bağımsız kaç kişi erişirse erişsin hizmet kalitesi düşmeyen "yayıncılık" (broadcasting) bu anlamda çok kritik.  Frekans modülasyonu (FM) radyonun veri iletimi için kullandığı bir özellik var. Radyo Veri Sistemi olarak tercüme edebileceğimiz Radio Data System (RDS), ülkemizdeki uygulamaları itibariyle şarkı / şarkıcı ismini gösteren teknoloji olarak biliniyor. Oysa, FM yayınları aracılığıyla veri gönderil

Radyo Veri Sistemi - Radio Data System (RDS)

Temmuz ayı yazılarında söz verdiğim radyo veri sistemine (RDS) ilişkin yazı, sonunda karşınızda. Aslında bu yazıyı yazıp yazmamak konusunda kararsız kaldım uzun süre. Sebebi bu kez tembellik değil. Ülkemizde RDS'in hemen hemen hiç bir özelliği kullanılmıyor. Böylesi bir durumda yazıda bahsedeceğim bir çok konu havada kalacak.  Gene de, arabaların radyolarında işlevsiz olarak görülen PTY/AF/TA gibi tuşların ne işe yaradığını anlamaya yardımcı olması umuduyla yazdım. Program Service (PS) Name = Program Hizmet Adı: Sekiz karakterlik bu alanda ya istasyonun adı ya da sloganı yer alıyor. RDS hizmeti vermeyen bir istasyona gelindiğinde ekranda istasyonun frekansı yer alıyor. Alternate Frequency (AF) Switching = Alternatif Frekansa Anahtarlama: Bu özelliğin kullanımı için aynı yayını farklı frekanslardan yapan vericilerin bulunması gerekiyor. Radyo, en güçlü sinyalin geldiği verici otomatik olarak seçer. Özellikle yol güzergahı boyunca farklı frekanslardan yayın yapan vericilerin olduğu

Medya - 2 | Radyo

Bir otobüs firmasının sloganı vardı, sektörde ne kadar eski olduklarını anlatmak için kullandıkları: "Önce Kâmil Koç vardı" diye. O slogandan esinlenerek başlayayım, önce radyo vardı. Marconi'den ya da Tesla'dan bahsetmeyeceğim. Radyo teknolojisinin tarihçesini anlatan bir çok kaynak var online dünyada. Ben ülkemizdeki garip durumu, daha önce konuyla ilgili yazdıklarıma da atıflar yaparak işlemeye çalışacağım. Bir de elbette, geçen hafta, medya dizisinin ilk yazısında belirttiğim üçlemeyi açıklayacağım bilgim dahilinde; üretim / dağıtım ve tüketim.  Ülkemizdeki garip durum dediğim ve ilerleyen satırlarda okuduğunuzda size de garip geleceğinden neredeyse emin olduğum konu, dağıtım başlığıyla ilgili. Sıralamayı bozmayalım dilerseniz, üretim ile başlayalım: Radyo'da üretim: Radyoda dinlediğiniz programları en temelde ikiye ayırmak mümkün. Aslına bakarsanız, aynı ayrımı televizyon içerikleri için de yapabiliriz, canlı ve bant kayıt. İsimleri, ne olduklarını yeterince

Radyo dünyasında teknolojik gelişmeler (yazı henüz tamamlanmadı!!!)

Yayın sektöründe çalışan bir ar-ge mühendisiyim. Yeni yayın teknolojileri, özellikle etkileşimli televizyon temel araştırma alanım. Bu konuyla ilgili çeşitli sunumlar, dergi makaleleri, yüksek lisans bitirme projesi hazırladım. Televizyondaki yenilikler heyecan verici ve bir kısmı ülkemizde de başarı ile uygulanmakta. Sayısal uydu yayıncılığı ve sayısal uydu platform işletmeciliği yıllardır sürüyor. Sayısal kablo yayıncılığı yakın sayılabilecek bir tarihte Türksat tarafından sunulmaya başlandı. Sayısal karasal yayıncılığa ilişkin denemeler yapıldı. IPTV, TTNet tarafından sunuldu/sunulacak. Etkileşimli televizyon uygulama örneklerini sayısal uydu paltformunda görebiliyoruz. Televizyon sektörü teknolojik yenilikleri, biraz gecikmeli de olsa, takip ediyor. Ancak ülkemizde televizyondan daha eski, daha köklü olan radyo yayıncılığı için aynı tespiti yapamıyoruz. Bu yazıda Avrupa'da radyo yayıncılığının geleceğine ilişkin tartışılan konulardan bahsetmek istiyorum.  Sürekli ilk radyo yayı

TPEG (Transport Protocol Expert Group)

Önceki günlerde Samsung'un yeni modeli ile ilgili yazarken TPEG özelliğinden bahsetmiş, ancak TPEG ile ilgili ayrıntıları ileriki yazılara bırakmıştım. Bu yazıda o sözü tutmaya çalışacağım. Öncelikle kelimelerin Türkçesi ile başlayayım işe. TPEG = Ulaşım Protokolü Uzman Grubu. Temel amacı trafik ile ilgili bilgilerin nasıl gönderileceğini tanımlayacak bir protokol geliştirmek denilebilir. Aslında, ülkemizde uygulaması olmasa bile, RDS (Radio Data System) üzerinden trafik bilgileri iletimi Avrupa'da kullanılmaktaydı. Ülkemizde, özellikle son yıllarda, şarkı isimleri, reklam gibi amaçlarla RDS kullanımı yaygınlaşıyor. TPEG ile ulaşım ve seyahat ile ilgili neredeyse tüm bilgiler iletilebilmektedir. Trafik sıkışıklıkları, kamu ulaşım bilgileri (otobüs, tren, uçak vs), hava durumu, bölgesel alarmlar ve sair bilgiler. Bu bilgileri bilgisayar, el tipi terminaller (PDA, gelişmiş cep telefonları), araç radyoları gibi birçok değişik cihazla almak olanaklıdır. Bilgiler, ücretli olabildiği

Radyo + İnternet = RadioDNS

İnternet, bir çok sektörü etkiliyor, dönüştürüyor. İçinde bulunduğum yayın sektörü de internet dünyasındaki gelişmelerden fazlasıyla etkilenen sektörlerden birisi. Yayın sektörü deyince akla "yazılı ve görsel basın" geliyor. Ben işin görsel ve işitsel tarafında çalışıyorum. Hal böyle olunca yazdıklarım basılı yayıncılıktan çok görsel (televizyon) ve işitsel (radyo) yayıncılık ile ilgili oluyor. İnternetin televizyon dünyasına etkilerini bir çok yazımda ele almıştım, böyle giderse bu konu üzerine daha çok yazarım. Ancak radyo konusunda pek yazmadım. Arşive bakınca bir yazımı gördüm. Bu yazıda kısaca değindiğim RadioDNS , daha ayrıntılı bir tanıtımı hak ediyor. Radyo, ilgili frekanslardan vericilerle yapılan elektromanyetik dalgaların uygun alıcılar tarafından çözülmesi yoluyla kulağımıza hitabeden bir yayın şeklidir. Kullanılan frekansa ve yayının analog veya sayısal olmasına göre farklı isimler (FM, DAB, HD Radio) alsa bile özünde tek noktadan çok nok

Attila Ladanyi söyleşisi: Sayısal radyoda durumun özeti: Kral Çıplak

Sayısal karasal radyo konusunda epey yayınlanmış yazım ve bir de sempozyum sunumum var. Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin yeni yayınlanacak sayısı için de bir yazı hazırladım. Bir terslik olmaz ise Ocak 2016'da yayınlanacak bültende iki sayfada FM yayınlarındaki durumdan hareketle, sayısal radyo gerçekten gerekli mi sorusuna yanıt aramaya çalıştım.  Konu hakkındaki çalışmalarım bunlardan ibaret değil. Uluslararası kuruluşların başkanları ile üç söyleşi gerçekleştirdim. Aşağıda okuyacağınız söyleşi, sayısal karasal radyo konulu dördüncü uluslararası söyleşim. Bu kez konuğum Attila Ladayni. Ladayni, RDS Forum'un yönetim kurulu üyesi ve T&C Holding'in Chief Technical Officer'ı (Genel Müdür Teknik Yardımcısı denebilir sanırım Türkçe'de) 1. Sayısal radyo dönüşümü için dünya çapında birçok örnek var. Kimileri başarılıyken kimileri ise tam anlamıyla hezimet. Sanırım izlenecek tek bir doğru yok. Bu deneyimler ışığında bize, yani Türkiye’ye ne öner

Sayısal radyo konusunda bir söyleşi daha Bu kez söz Attila Ladanyi'nin. Şimdilik İngilizce. İlk fırsatta tercümesini de yayınlayacağım.

As you may noticed, I posted two interviews on digital radio, one of which is with Mr. Patrick Hannon & the second is with Ms. Ruxandra Obreja. I am pleased to say that both interviews were very informative for me & also for the Turkish market. I was working on the digital radio transition project professionally when I posted those interviews. After a change in my position, although I am not directly involved in the project any more, I keep following the progress and still try to understand the technology. This is the third interview with the same 4 questions. Mr. Attila Ladanyi is the CTO of T & C Holding and also a Board Member of the RDS - Forum. The photo in this post is from Paris. 1. There are many examples of digital radio transitions all over the world. Some are great success whereas some are total fail.  I think there is not a one-right-path to follow. What do you recommend us, I mean in Turkey, with all those experiences? I don't know from any t